bow to

  1. Verb müdana etmek
  2. Verb reverans yapmak
  3. Verb boyun eğmek
baskılara boyun eğmek Verb
birinin fikrine saygı göstermek Verb
teslimiyet göstermek Verb
reverans yapmak Verb
(birisini) kemali hürmetle/derin saygı ile selamlamak.
birçok seçeneği olmak Verb
umudunu yalnız bir şeye bağlamamak, yedek bir plânı olmak, bir plân başarılı olmazsa ötekine sarılmak,
iki tarakta bezi olmak, iki meslek sahibi olmak.
He had two strings to his bow, so when he lost his job as a professor he became a doctor.
ikinci bir imkâna malik olmak.
I have still one string to my bow: Benim için bir imkân/olanak daha var.